17 Eylül 2011 Cumartesi

as DERGİ SN. FOUNTA GÜNEM RÖPORTAJI

Yunanistan doğumlu,
5 yıldır Ankara'da yaşayan, İstanbul’u özleyen, Genç Moda Tasarımcısı…

“Modayı çabuk tüketmeye başladık” diyen Founta Günem, Facebook 'un aradaki perdeyi kaldırdığını ve çok iyi bir reklam aracı olduğunu düşünüyor. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekorasyonu ve Kostüm Tasarımı mezunu olan Genç tasarımcı; ''Modanın tarihini bilmek gerek'' diyor.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1976 Yunanistan doğumluyum ve Yunanistan vatandaşıyım. (Aslında benim evlendiğim sene çifte vatandaşlık kalktı şansımdan :( ) 12 yaşında Türkiye'ye geldim. 23 senedir Türkiye'deyim.

Moda ile tanışmanız nasıl oldu?
Moda ile çocukken tanıştım. Annem ve anneannemin de çok iyi terzi olmasından dolayı, genlerimde terzilik var. İlk söylediğim kelime makas olunca; annem 3 yaşımda elime makas verdiğinde, profesyonel bir şekilde hiç korkmadan tutuyormuşum. İğne ve makasla büyüdüm. Küçükken de çok çiziyormuşum. Herhalde Mimar Sinan Üniversitesi'ne girebilmemdeki en büyük etki, ilgi ve becerinin küçük yaşlardan gelmesi. Küçükken Barbie bebekleri giydirirdim. Şimdi de vaktim olsa gene giydiririm : )

Sizce moda tasarımcılığı nedir?
Daha önce dediğim gibi tasarımcı olunmaz doğulur : ) Modacı ve Moda Tasarımcılığı bambaşka şeyler bence. İşin içine tasarımcı kelimesi giriyorsa, o noktada işler çok değişiyor. Moda tarihini, kullanacağınız kumaşın kimyasını bilmeniz lazım, çok araştırma yapmak lazım. Modacı ve Moda Tasarımcılığını çok iyi ayırt etmek gerekiyor.

Okul yıllarınızın çok da parlak olmadığını duyduk : ) Ta ki M.S.Ü Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekorasyonu ve Kostüm Tasarımı Bölümünü kazanana kadar…  Bir nevi kendini bulmak denilebilir mi?
16 Yaşında beri çalışan birisi olarak, evet kendini bulmak aslında. Ailemin çok çok desteği oldu bana güzel sanatlara girmemde ve çokta etkili oldu.  Gece gündüz çalıştım M.S.Ü Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girebilmek için.

Kiki's Design'ın ortaya çıkış macerasını anlatır mısınız?
Bir akşam eşimle Hayao Miyazaki'nin Kiki's Delivery Service isimli çizgi filmi izlerken, orada kiki diye bir cadı vardı, kardeşim de bana cadı diyordu : ) Bu şekilde ortaya çıktı Kiki's markası.

Modada marka, genelde kişinin kendi isminden oluşur. Siz neden başka bir isimi tercih etiniz?
Bu daha çok benim yapımla alakalı sanırım. Paylaşmayı çok seven bir tarafım var. İsmini kullanmak sadece sana ait olmak gibi geliyor bana. Halbuki; farklı bir marka herkese daha rahat ulaşıyor ve benim değil hepimizin markasıymış gibi geliyor bana.

Bir süre Newyork'da bulundunuz. Peki, neden İstanbul?
9 ay gibi bir süre kaldım. Türkiye'ye dönüş kararım o kadar çok zor oldu ki, son gün bavulumu hazırlarken bir anda bavulumu atıp kalabilirdim. Ama dönmek zorunda kaldım, çünkü okulumu bitirmek zorundaydım.

Ünlü modacı Hüseyin Çağlayan ile çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Hüseyin Çağlayan ile İKSV'de tanıştık. Ben küçükken annem moda dergileri alırdı. Ben o dergilerden birinde ilk defa bir Türk modacının ismini gördüm. O isim Hüseyin Çağlayan'dı. Röportajını okudum ve ondan sonra yakından takip etmeye başladım. İKSV'de Leyla Gediz'in asistanlığını yapacaktım. Dışarıda otururken koordinatörümüz geldi, ''Leyla Gediz gelmeyecekmiş. Hüseyin Çağlayan'ın da asistanı gelmemiş sen yapar mısın?'' dedi. O anda bendeki heyecan ve mutluluğu anlatamam : ) Bir insan bu kadar alçak gönüllü olur mu? Fikirlere ilgi gösteren değer veren bir insan Hüseyin Çağlayan.

Bize ilk defilenizi anlatır mısınız?
8 Haziranda gerçekleşti. Moda Tasarımcıları Derneği'nin organizasyonuydu. W Hotel'de düzenlenen defilenin koreografisini Uğurkan Erez yaptı. First face olarak yer aldığım defilede, defile sonunda modacının podyuma çıkma anı geldiğinde bendeki heyecanı tarif edemem : ) Arkada beni arıyorlar ben kaçıyorum en sonunda çıktım yürüdüm heyecandan çok utanmıştım. Sağ olsun Deniz Berdan da yine yalnız bırakmadı beni : )
İlkbahar – Yaz  "İSTANBUL ve BEN” koleksiyonunuzda hangi renkler ön planda?
Renklerin tonları var ama bu tonlara ben isim veriyorum. Koleksiyonda taksi sarısı, İstanbul gökyüzü grisi,İstanbul gökyüzü bulutu beyazı, deniz mavisi… Martıları çok seviyorum… Ön planda gri-beyaz, mavi…Kırmızı vardı İstanbul'u sevdiğim için.Bir de siyah.

Galata Moda Festivali nasıl geçti?
Galata moda herzamanki gibi iyi geçti, Bu yıl Akaretler yokuşundaydık, tüm yıl mail yolu ve facebook aracılığıyla bağlantıda olduğum müşterilerimle "artık arkadaş olduk" orada buluştum ,neredeyse hepsi ile birer kahve içme ve sohbet etme şansım oldu. Çok keyifliydi... Galata Moda, biz tasarımcıları bir araya getiriyor ki; bu da çok keyifli... Sezon boyunca yaptıklarımızı konuşuyoruz... Bir de bu yıl, sevinçten gözlerimi dolduran bir şey daha oldu ki anlatamadan geçemeyeceğim.10 yaşlarında bir kız çocuğu benden imza istedi:) Büyüyünce benim gibi moda tasarımcısı olacakmış... Alın size bütün sezon yetecek kadar motivasyon:)

Defile öncesi neler yaşadınız? Hazırlık sürecinden bahseder misiniz?
5 tasarımcının, karma defilesiydi bizimkisi ve hepimizin ilk defilesiydi.Çok heyecan vericiydi...Bize yardımcı olmaları için, hepimize birer Tasarımcı Koçu verdiler. "Aha önce defilesi olmuş deneyimli tasarımcı!:)"Benim koçum Günseli Türkaydı. Bilmediğim herşeyi ona danıştım. Sağolsun, sonuna kadar çok yardımcı oldu... Defileden 2 gün önce, Uğurkan Erez hepimizi ziyaret etti ve koleksiyonlarımıza baktı, tasarımlarımızı mankenlerle eşleştirdi... Defileden 1 gün önce W Otel’de mankenlerle buluştuk ve fittingler yapıldı. Çooook heyecan vericiydi... Ertesi gün , yani 8 haziran günü  de sabahtan provalar yapıldı veeeeeee o an geldi çattı:) Enerjisi çok yüksek bir defile oldu:)


2012'de gösterime girecek olan Ferzan Özpetek'in de destek verdiği Takva filminin yönetmenliğini yapan Özer Kızıltan'ın yeni filmine kostüm tasarımı yapıyorsunuz.  Ayrıca Rock grubu Nükleer Başlıklı Kız için sahne kostümleri hazırladığınızı duyduk. Bu çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?
Filmin başrolünü Tuba Ünsal ve Açelya Yılhan paylaşıyor. Alçelya Yılhan'ın kıyafetlerinin büyük bir kısmı bana ait. Filmin ilk fotoğraflarını gördüm çok hoşuma gitti. Çok iyi bir film olacak. Sanırım Kasımda gösterime girecek. Adını Feriha Koydum isimli diziye kostüm veriyordum. Beni oradan bulmuşlar. Galata modaya gelip teklifte bulundular. Bende severek kabul ettim… Özer Kızıltan çok iyi bir yönetmen. Üstüne bir de Ferzan Özpetek'in destek veriyor olması… Yani bu iki isim teklifi kabul etmemde etkili oldular.
Nükleer Başlıklı Kız'ın yeni klibinin kostümleri bana ait. Yeni albümünde de beraber çalışacağız.

Son olarak as okurlarına ve modacı olmak isteyenlere söylemek istedikleriniz?
Dergi çok güzel bir şey. Bir kere, insanın kafasını rahatlatıyor. İkincisi; çok güzel bilgiler alabiliyorsunuz. Aslında genel olarak okumak çok güzel. Modacı olmak isteyenler; çok çalışmalısınız çoook… Bir tasarımı görünce herkes; ''ne var ben de yaparım'' der. Ama gördüğünü yapar. Yeni bir şey tasarlamak sandıkları kadar kolay değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder